Hastalar ve yöntem: TMEDS tanısı konulan 63 hasta 21'er kişilik üç gruba ayrıldı. Bir gruba egzersiz ile desteklenmiş DDLT, ikinci gruba egzersiz ile desteklenmiş US ve üçüncü gruba sadece çene egzersizleri uygulandı. Sonuç değerlendirmeleri için ağrı, aktif eklem hareket açıklıkları ve ağız açma esnasında eklem seslerinin varlığı kullanıldı. Tüm değerlendirmeler tedavi öncesi, tedavi sonrası 15. gün ve 6.ayda yapıldı.
Bulgular: DDLT ve US gruplarında 15. gün ve 6. ay değerlendirmelerde VAS değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı iyileşme tespit edildi (p=0,001) ancak egzersiz grubunda anlamlı bir iyileşme tespit edilemedi (p=0,237). Gruplararası karşılaştırmalarda ağrı parametresi açısından DDLT ve US gruplarında istatistiksel olarak anlamlı iyileşme tespit edildi (p=0,001, p=0,003; sırasıyla). Tüm gruplarda ağız açıklığı, sağ ve sol lateral deviasyon, protrüzyon ve retrüzyon parametrelerinde anlamlı iyileşme izlendi (p=0,001). Gruplar arası karşılaştırmalarda, sadece lateral deviasyonlarda ve retrüzyon parametrelerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık ortaya çıkmıştı (p=0,011, p=0,001, p=0,008; sırasıyla). Retrüzyon ve VAS parametrelerinde istatistiksel anlamlılık hem US hem de DDLT gruplarından kaynaklanmakta iken (p=0,003, p=0,001;sırasıyla) lateral deviasyonlardaki anlamlılık US grubundan kaynaklanmaktadır (p=0.001). 15. gün ve 6. ay değerlendirmelerinde ağız açıklığı, protrüzyon ve çene eklemi seslerinde gruplar arasında istatistiksel anlamlı farklılık tespit edilmemiştir (p=0,418, p=0,339;sırasıyla).
Sonuç: TMEDS'de egzersiz ile desteklenmiş DDLT ve US tedavisi ağrı, lateral deviasyon ve retrüzyon kontrolünde tek başına egzersiz tedavisinden daha etkilidir fakat, ağız açıklığı, protrüzyon ve klik sesleri üzerine olan etkilerinde belirgin bir üstünlüğü yoktur.
Patients and method: Sixty three patients diagnosed as TMJDS were divided randomly into three groups consisting of 21 patients in each group. LLLT plus exercise was applied to first group, ultrasound plus exercise was applied to second group and only exercise was applied to third group. Pain, active ROM and presence of joint click during mouth opening were used as outcome measures.
Results: We found significant improvements in VAS parameter in LLLT and US groups (p=0,001), but there was no significant improvements in exercise group (p=0,237). There was statistically significant difference between LLLT, US and exercise groups in terms of VAS parameters (p=0,001, p=0,003; respectively). The improvements in mouth opening, lateral deviations, protrusion and retrusion were significant in all groups (p=0,001). In comparison between groups, there were statistically significant differences only lateral deviations and retrusion in all groups (p=0,011, p=0,001, p=0,008; respectively). In retrusion and VAS parameters, the statistical significance resulted from US and LLLT (p=0,003, p=0,001; respectively) while the significance of lateral deviations resulted from only US group (p=0,001). At 15th day and 6th month controls after the treatment, statistically significant differences were not observed in protrusion and clicking between all groups.
Conclusion: LLLT and US treatments supported with exercise is more effective than jaw exercise only in terms of pain, lateral deviation and protrusion but not mouth opening, protrusion and clicking sound in patients with TMJDS.