Çalışma grubuna osteoporozu olan 32 hasta, kontrol grubuna 37 sağlıklı erkek alındı.Çalışma grubunda yaş ortalaması 66.5±9.6, kontrol grubunda yaş ortalaması 57.9 ±9.6 idi (p>0.05).
Yapılan korelasyon analizleri sonucu hasta grubunda serbest testosteron ile L2-L4 Z skoru arasında pozitif korelasyon, PTH ile L2-L4 T skoru arasında negatif korelasyon, ve gonadal yetmezlik ile femur Z skoru arasında, yaşla femur T skoru arasında negatif korelasyon saptandı.
Vitamin D düzeyleri ile L2-L4 spine Z skoru ve serbest testosteron düzeyi arasında pozitif korelasyon bulundu.
Sonuç olarak erkek osteoporozu major risk faktörleri ile ilişkilidir. Bizim çalışmamızda da daha önceki yapılan çalışmalar gibi sekonder sebepler etkendir ve testesteron özellikle yaşlı erkeklerde azalmış kemik oluşumu ve kemik kırılganlığı patogenezinde önemli bir role sahiptir.
Bone mineral density, biochemical profile, bone turnover markers, vitamin Dand hormon levels were recorded. Thirty-two osteoporotic patients (mean age 66.5±9.6) and 37 normal controls (mean age 57.9 ±9.6) were included to the study (p>0.05). It was detected positive correlation between free testosteron and L2-L4 spine Z-score and negative correlation between PTH and L2-L4 spine T-score in a patient group Gonadal insufficiency was correlated negatively femur Z-score and age was correlated negatively femur T-score.
Vitamin D levels was positively correlated with L2-L4 spine Z-score and free testosteron levels. As a conclusion male osteoporosis is associated with major risk factors. Our study supported that secondary factors are important as seen in previous studies.
Testosteron has an important role in the pathogenesis of decreased bone formation and bone fragility especially in old males.