Gereç ve Yöntemler: Çalışmamıza Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon kliniğinde yatarak tedavi gören, öncelikle psikolog tarafından görüşme yapılan ve psikiyatri görüşüne ihtiyaç duyularak konsültasyon-liyezon değerlendirmesine alınan 86 hasta dahil edildi.
Bulgular: Çalışmaya 86 hasta (42 K [%48.8], 44 E [%51.2]; yaş ortalaması: 51.89±17.66 yıl) dahil edildi. En sık KLP istenme nedenlerini %47.7 (n=41) ile uyku bozuklukları, %17.4 (n=15) ile tedaviye uyumsuzluk ve % 15.1 (n=13) ile anksiyete şikayetleri oluşturuyordu. Psikiyatrik tanılar arasında en sık depresif bozukluk (%29.1), anksiyete bozukluğu (%27.9) ve uyku bozukluğu (%10.5) bulunuyordu. Antidepresanlar (%31.4) ve anksiyolitikler (%23.3) en sık kullanılan ilaçları oluşturuyordu. İlaçsız takip önerilen hasta sayısı sadece 16 idi.
Sonuç: Fiziksel hastalığı olan hastalarda psikiyatrik bozukluklar sık görülmekte, depresyon ve anksiyete en sık rastlanan psikiyatrik bozuklukları oluşturmaktadır. KLP ile yapılan klinik uygulamalar, hastaların biyopsikososyal anlayışla bir bütünlük içinde değerlendirilmelerini esas aldığı ve hastaların yaşam kalitelerini arttırmalarına olanak sağladığı için önemlidir.
Materials and Methods: This study included 86 patients who were admitted to the inpatient physical therapy and rehabilitation clinic. They were first interviewed by a psychologist and then evaluated with CLP because of the need for psychiatric consultation.
Results: Eight-six patients (42 F [48.8%], 44 M [51.2%]; mean age: 51.89±17.66 years) were included in the study. The most frequent reasons for CLP were sleep problems in 47.7% (n=41), non-compliance with treatment in 17.4% (n=15), and anxiety complaints in 15.1% (n=13). The most common psychiatric diagnoses were depressive (29.1%), anxiety (27.9%) and sleep (10.5%) disorders. Antidepressants (31.4%) and anxiolytics (23.3%) were the most frequently prescribed drugs. Only 16 patients were receiving no-drug therapy.
Conclusion: Various psychiatric disorders, most commonly depression and anxiety, are frequently diagnosed in patients with physical illnesses. Clinical applications with CLP are important since CLP is based on the evaluation of patients on a biopsychosocial basis in a more comprehensive manner, with the goal to increase quality of life.